Kırgızistan’dan 4. Dünya Göçkün Oyunları’na karışmak üzere bisikletiyle yola sâdır Mamıt Taştanov, 45 devir süren sağlam yolculuğunun ardından Bursa’ya ulaştı.
İznik’te 29 Ilkgüz-2 Ekim’birlikte düzenlenecek Göçebe Oyunları’na çağırma edilen 75 yaşındaki judo ve güreş antrenörü Taştanov, hazırlıklarını tamamlayıp 5 Ağustos’ta başkent Bişkek’ten bisikletiyle yola çıktı.
Güzergahında Kazakistan ve Özbekistan’daki çöllerde yaban hayvanlarıyla karşılaşan, Azerbaycan ve Gürcistan’dahi mukavim yolları aşan Taştanov, yaklaşık 6 bin kilometrelik yolculuğunun ardından 2022 Türk Dünyası Ekin Başkenti Bursa’ya geldi.
Mamıt Taştanov, AA muhabirine, eski yıllarda Türk ve Kırgız halkları arasındaki dostluğun güçlendirilmesi üzere bisikletle Türkiye’ye gezmek üzere iki öğün Kırgızistan’daki Türk büyükelçiliğine başvurduğunu, ilkinin reddedildiğini fakat ikincisinin akseptans edildiğini söyledi.
Kovid-19 salgını nedeniyle seyahatini gerçekleştiremediğini belirten Taştanov, “Tanrı yolculuğu bu seneye kader etti. 4. Acun Göçer Oyunları’na denk geldiği üzere üstelik haddinden fazla mutlu oldum.” dedi.
“Türkiye’nin hangi kadar büyük ve iyice benzeri şehir olduğunu gördüm”
Seyahatinin Bişkek’ten başladığını tabir fail Taştanov, Kazakistan ve Özbekistan’da domestik yöneticilerle görüştüğünü anlattı.
Mamıt Taştanova, Buhara’dan geçe spor fail gençlere tavsiyelerde bulunduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
“Bakü’bile bisiklet etkinliğine katıldım. Derrace etkinliğinin başkanı beni çokça güzel karşıladı. Azerbaycan’daki etkinliklerin birinde 70 yaş üstünde tıpkı yarış oluyormuş daima. Başkana ‘Beni nida edin.’ dedim. O üstelik gülümseyerek ’70 yaşında tek başınıza kalırsınız.’ dedi. Gezi sırasında bisikletim yürüyemez arkaç geldi. Çokça iyi olsun, bisiklet etkinliğinin başkanı bisikletimi değiştirdi. Kazakistan ve Özbekistan çöllerinde insanların yaşamadığı yerlerde tevakkuf etmek zorundaydım. Çadırımı kurdum, yatağımı serdim ama geceleri az kalsın kurtlar saldırıyordu. Aşılanmamış hayvanlarıyla karşılaştım, onları zayi fişeklerle korkutmak zorunda kaldım. Yolların bazı yerleri çok yunak oluyordu. Kıvılcım 45-50 dereceyi buluyordu. Yükümlülük 25 kilonun üzerindeydi, o yüzden su yürütmek biraz imkansız oluyordu. Yanıma yeterince akarsu alıyordum amma ona karşın susuzluktan dudaklarım birbirine yapışıyordu. Türkiye’ye Gürcistan üzerinden geldim. Karadeniz marifetiyle İstanbul’a gelene kadar Türkiye’nin hangi kadar iri ve fena hâlde ayrımsız şehir olduğunu gördüm.”
Çocukluğundan bu yana sporla ilgilendiğini belirten Taştanov, bu yolculuğunda sporculuktan çokça Tanrı’ın namına verdiği cesarete güvendiğini vurguladı.
Daha ilk bisikletle Bişkek ile Taşkent arasında 2 bin 700 kilometre katettiğini anlatan Taştanov, ati sene martta esasen bisikletle Bişkek’ten Berlin’e gitmeyi planladığını sözlerine ekledi.
