Anadan Doğma rüyet engeline karşın zorlukları aşıp Türk dili ve edebiyatı öğretmeni olan Ziver Hacıoğlu, Rize’nin Ardeşen ilçesindeki Fırtına Vadisi İrfan Tufan Karaoğlu Mesleki ve Beceri Küçük Asya Lisesinde öğrencilerini geleceğe hazırlıyor.
Cumali ve Selime Hacıoğlu çifti, çırılçıplak kör oğulları Ziver’in daha rahat ve ongun terbiye görebilmesi için tahminî 21 sene geçmiş İstanbul’a taşındı.
İlkokul ve ortaokul eğitimini burada bütünleyen Ziver Hacıoğlu, elan bilahare ailesiyle Rize’ye dönerek Ardeşen Lisesine kaydoldu.
Lise eğitiminin peşi sıra Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Bilgelik Literatür Fakültesini kazanan Hacıoğlu, okul dördüncüsü olarak çıkışlı olduktan sonraları öğretmen olabilmek için biçimlenme eğitimi üstelik aldı.
Van’a 2020 yılında sarıklı olarak atanan Hacıoğlu, burada kalık dönme görev yaptıktan sonradan Ardeşen Fırtına Vadisi İrfan Tufan Karaoğlu Mesleki ve Beceri Küçük Asya Lisesine atama edildi.
Eğitim hayatı süresince şiirler birlikte yazan 28 yaşındaki Ziver Hacıoğlu, “Iştiyak Kaleminden” ve “Yadıma Düşenler” ünlü iki betik çıkardı.
Hacıoğlu, babası Cumali Hacıoğlu’nun temas dönme otomobili ile getirip götürdüğü okulunda öğrencilerine benzer oluyor.
“Ben karanlığı tanımam, beni karanlıkta sanıyorlar”
Türk dili ve edebiyatı öğretmeni Ziver Hacıoğlu, AA muhabirine, basit yaştan itibaren ailesinin daim kendisini cesaretlendirdiğini anlattı.
Ailesinden çokça bindi gördüğünü dile getiren Hacıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Benim hikayemin başlangıcı ailemdir. Onlar çerağ olmasaydı, ‘Sen yapamazsın. Başaramazsın.’ deseydi, benzeri köşede kenar yastığı kabil olurdum. Ailem, ‘Yapacaksın, olacaksın.’ dediler. Yürürken benim bile ayağım takıldı, ben dahi ağladım, yalnızlığa düştüm amma onlar yalnız bırakmadı. Ne antlaşma angarya düşsem ailemin balaban çoğunluğu düze çıkmamı sağladılar. Benim ailemde ışık vardı. Ego onlar yardımıyla karanlıkta kalmadım. Ego karanlığı tanımam, beni karanlıkta sanıyorlar.”
Hacıoğlu, kardeşinin bile özürlü olduğunu, ailesinin birçok çileye katlandığını belirterek, bunun karşısında engelleri aşmaya ve katiyen yılmamaya karar verdiğini söyledi.
Öğrencileriyle düğme birçok şeyi öğrendiğini da ifade eden Hacıoğlu, “Değme sarıklı bire bir zamanda bir öğrencidir. Giriyorum derse; insanların tarzları, davranışları, hepsinin gözünde ayrımsız mücevher var. Ben onlardan vazgeçmemeyi öğreniyorum. Değme ne olursa değme hangi yaparlarsa yapsınlar her başarısızlık yerine değerlendirdikleri şeylerde içerisindeki cevheri görmeyi öğrendim.” dedi.
Hacıoğlu, ibret anlatmanın kendisinde nazik benzeri kasırga uyandırdığını vurgulayarak, “Muallimlik benim için ayrımsız mum nakil durumu. Elinde benzeri kandil var, hem kendini aydınlatıyorsun hem üstelik çevreni aydınlatıyorsun. Hoppadak derse girdiğiniz öğrencileri değil. Öğretmensin, ferda tekaüt olsan gine öğretmensin. O duruşun, sözün tıpkısı şekilde olacak, tartılacak. Öğretmen kendisine serencam nefesine kadar o ışığı taşıyacaksın.” diye niteleyerek konuştu.
“Kalkmak istediği şeye ulaştırmamız bizim üzere alım kaynağı”
Cet Cumali Hacıoğlu ise oğlunun heves ve azmi olduğunu belirterek, “‘Ben bu engeli aşacağım. Engel görmüyorum.’ demesi bize cesurluk verdi. Elimizden gelen seçkin makule fedakarlığı yaparak imkanları değerlendirdik. Hoca tevessül etmek istiyordu. Girmek istediği şeye ulaştırmamız bizim için hava kaynağı.” ifadelerini kullandı.
Sıkıntı Vadisi İrfan Tufan Karaoğlu Mesleksel ve Teknik Küçük Asya Lisesi Müdürü Selman Mumcu dahi Ziver Hacıoğlu’nun, öğrenciler açısından azmin ve başarının etkin ayrımsız örneği olduğuna dikkati çekerek, “Öğrencilere çokça özdek kattığını ve benzeşim olduğunu düşünüyorum. Öğrencilerle olan iletişimi, öğrencilerin yaklaşımı bizleri haddinden fazla bahtiyar etti.” dedi.
