Nazır Dönmez: “Keşfin ateşini Akdeniz’dahi üstelik yakmaya kararlıyız”

Erke ve Bittabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Etüt filomuzun en güçlüsü Abdülhamid Han’ı Akdeniz’de Yörükler-1 kuyusuna gönderdik. Gemimizdeki cemi personelimiz canla başla çalışıyor. Bir Tane amaçları var yıpranmamış tıpkısı keşif, yıpranmamış aynı muştu. İnşallah umutluyuz. Rabb’im şans ederse adamakıllı haberleri milletimizle paylaşacağız. Keşfin ateşini Akdeniz’dahi da yakmaya kararlıyız.” dedi.

Vekil Dönmez, Bilecik’in Söğüt ilçesinde düzenlenen 741. Söğüt Ertuğrul Gazi’yi Ihtifal ve Yörük Şenlikleri’nde yaptığı konuşmada, bire bir zamanda baba ocağı olan bu verimli toprakların Türk tarihindeki yerinin mefret olduğunu vurguladı.

Sadece Türk tarihinde değil, acun tarihinde birlikte izler bırakmış olan bu toprakların halen Türk’ün harcının karıldığı kayran yerine bilindiğini belirten Dönmez, dünyanın bildirme bozuk ihtifal etkinlerinden olan bu buluşmanın, Türk’ün, atasına verdiği değerin da sunma nazik göstergesi olduğunu söyledi.

Dönmez, tahminî 800 yıl ilk ahiret yolculuğu etmiş tıpkısı Oğuz beyinin halen zaman anılması, adına şenlikler düzenlenmesinin önemini iyi anlamak gerektiğini anlatarak, şöyle bitmeme etti:

“Toprak olup revan çabucak bedendir. Bu topraklara varlığını üfleyen ruh, bizlere bırakıt küsurat bayrı medeniyetimizin bakiyesi ilk günkü kabil hayatiyetli, önceki günkü gibi tazedir. Peki bu topraklarda ne var? Bu toprakların bizim amacıyla anlamı nedir? Bu topraklar, Efendimiz Muhammed Mustafa sancağını tamamen encam götürücü alemdarların, Hoca Ahmet Yesevi’nin dergahında piştikten sonra Türkistan’dan gelip Anadolu’yu ensiz edinen gazi alperenlerin, göğsünde büyüttüğü çınarla dünyaya sıra ve doğruluk götürenlerin, hümayun ayrımsız dava üzere dirilişi heceleyenlerin yurdudur. Bu topraklar, atamız Fatih’in 500 sene eski ahitnamesinde buyurduğu kadar hangi dinden, hangi dilden, ırktan, mezhepten olursa olsun huzurun, güvenliğin, selametin yurdudur. Bu topraklar, atamız Yavuz’un hilafet sancağıyla Müslümanları aynı araya getiren, doğudan batıya bilcümle İslam coğrafyasına kösemenlik edendir.”

“Yürüdüğümüz yollarda Şeyh Edebali’nin ‘Ey oğul’ sesi yankılanır”

Bu toprakların, Kanuni’nin adaletiyle dört kıtaya ad salanların, ilayı kelimetullah amacıyla fütuhat aşkıyla yanıp tutuşanların yurdu olduğunu dile getiren Dönmez, “Bu topraklar atamız Abdülhamid Han’ın heybetiyle, İslam’a ve onun şerefli Peygamberine dil uzatmaya kalkanların karşısında titrediği yiğitlerin yurdudur. İşte bu diyarlar, Müslümanlıkla yoğrulmuş olan bu Türk yurdunu ezansız tutmak amacıyla geceli gündüzlü çalışanların yurdudur. Adı, şanı bilinmese bile şehadete biperva yürüyenlerin, toprağın kişmiri bağrında mesafe dağlar kadar duranların diyarıdır.” ifadelerini kullandı.

Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu kötü, bu virajsız, bu belen, bu sema, ilayı kelimetullah için aleme uyum getirenlerin, hemen kılıçla değil, sevgiyle gönülleri fethedenlerin, bütün mazlum coğrafyalarda aradan sabık asırlara rağmen beklenenlerin mekanıdır. Hayme Ana’nın ferasetini, Ahlat’tan buraya gönlündeki fetih ateşiyle yürüyen Ertuğrul Gazi’nin cesaretini besleyici bu topraklar, 700 sene dünyaya adaletle hükmeden imparatorluğun kişi sahibinin doğduğu yerdir. Ceddimiz Osman Mir, burada koşturmuş, tığ kuşanmıştır. Bugün hamle attığımız tarlalarda Osman, Zaman ve Soluk Batu Savcı beylerin atlarının nalça izleri vardır hala. Yürüdüğümüz yollarda Şeyh Edebali’nin ‘Ey oğul’ sesi yankılanır.”

Yekpare 8 yüzyıl geçmiş Ertuğrul Gazi’nin otağında yanan coşkun aradan geçen yıllara karşın milletin sinesinde tek sönmediği kabil artarak devam ettiğini vurgulayan Dönmez, “İşte bu ateş, Türkiye’nin rastgele alanda bağımsızlığı amacıyla çoğaltan yürekleri ısıtmış, onlara sefer göstermiştir. Gökyüzüne baktığınızda, Akıncıları, Hürkuşları, Aksungurları, ANKA’ları, Gökbeyleri, Kızılelmaları ve elan nicelerini göreceksiniz. Karaya baktığınızda Altayları, Korkutları, Parsları, Ejder Yalçınları, Tulparları göreceksiniz ve gökçe vatana baktığınızda Ertuğrul Gazi’yi, Barbaros Hayreddin’i, Oruç Reis’i, Fatih’i, Yavuz’u, Kanuni’yi ve Abdülhamid Han’ı göreceksiniz.” diye niteleyerek konuştu.

“Bildiğimiz yolda ilerlemeye bitmeme edeceğiz”

Bakan Dönmez, araştırı filosunun vasıtasıyla Karadeniz’de 540 bilyon metreküplük gaz keşfine imza attıklarını belirtti.

Kıyıdan 170 kilometre açıktaki bu keşfin, tarihe rekorlarla adını yazdırdığını ifade eden Dönmez, “Demincek bu gazı milletimizle buluşturmak için ateşli aynı say içindeyiz. Bilcümle hedefimiz domestik gazımızı 2023’ün önce çeyreğinde evlerimizde dercetmek.” dedi.

Şu zaman hem denizde hem üstelik karada operasyonların sorunsuz tıpkısı şekilde ilerlediğini dile getiren Dönmez, şu değerlendirmelerde bulundu.

“İnşallah ati sene Türkiye, Karadeniz gazıyla bulaşacak. ‘Bulduk, münteha çıktı, aramayı bitirelim, bu bize yeter’ demedik. ‘Hakkımız olan lüzumlu Karadeniz’de, lüzum Akdeniz’bile nerede olursa olsun masraf alırız’ dedik. Araştırı filomuzun yer güçlüsü Abdülhamid Han’ı Akdeniz’birlikte Yörükler-1 kuyusuna gönderdik. Gemimizdeki tekmil personelimiz canla başla çalışıyor. Biricik amaçları var yıpranmamış tıpkı sezme, yeni bir erim. İnşallah umutluyuz. Rabb’im baht ederse sunturlu haberleri milletimizle paylaşacağız. Keşfin ateşini Akdeniz’bile da yakmaya kararlıyız.”

Tehditler, şantajlar, yıldırmalar ve elan niceleriyle karşılaştıklarını anlatan Dönmez, sözlerini şöyle tamamladı:

“Hiçbirine eyvallah etmedik. Geri aşama atmadık. Hangi birilerinin arkasına sığındık ne üstelik bağlı kapılar ardında birilerine yalvardık. Türkiye’nin karşısına biricik başına çıkmaya yeltenemeyenler gibi varlığımızı apayrı birinin insafına bırakmadık. Acziyetini bütün aleme ilan etmekten utanmayanlar düşünsün. Tığ bildiğimiz yolda ilerlemeye devam edeceğiz. Milletimizin menfaatleri neyi gerektiriyorsa onları yapmaya bitmeme edeceğiz. Tarihimizden aldığımız ilhamla, tarihimizden aldığımız cesaretle, yer önemlisi dahi tarihimizden aldığımız derslerle geleceğimizi mensur etmeye bitmeme edeceğiz.”



Share: