CHP Umumi Başbuğ Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Şanlıurfa’da partiye örgen paydaşlık töreninde; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu istifaya çağırdı. Salıcı, “Adı Süleyman Aristokrat, onun Urfalı ile güçlü fotoğrafını bulamazsınız. Ama Urfa’birlikte bir mafya babası varsa, onunla kategorik fotoğrafı vardır. Onun mevsuk, sıkılgan, alın teri ile hayatını kazanan insanlarla dayanıklı fotoğrafını göremezsiniz ama maden baronu ise onunla kamet destan fotoğrafları var” dedi.

CHP Genel Komutan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, CHP Şanlıurfa İl Örgütü’nün yıpranmamış unsur törenine katıldı. Salıcı, CHP’ye organ olan 1000 emanet namına temsili adına bazen isimlere tümen rozetini taktı. Salıcı, burada yaptığı konuşmada, bir zaman Şark ve Güneydoğu’dan CHP’nin istediği oyu alamadığını belirterek, “Bizim önümüzdeki çevrim iddiamızı, Türkiye’de nüfuz yerine koyduğumuz aynı dönemde, Urfa’nın da Urfalının dahi çabucak oyuna değil benzeri zamanda gönlüne ve vicdanına talibiz. Onların Meclis’te temsiline talibiz. Hep bu yaşanan sorunları çözmeye, Türkiye’yi çokça daha yaşanır aynı devlet haline getirmeye talibiz” dedi.

Salıcı, Şenyaşar ailesinin dramından bahsederek, “Emine Şenyaşar, birçok aydan beri protesto gösterisi yapıyor, yegâne başına. Allah kimseye ona yaşattığı acıyı yaşatmasın. Hepimize da onun içindeki adalet arzusu, türe isteği bire bir emare olsun. Ona müstahak görülmeyen adaleti tığ bilcümle Türkiye’ye müstahak görecek bire bir nüfuz kuracağız” diyerek konuştu.

Salıcı, eski Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin ölümünü hatırlatarak, “Bu ülkede faili meçhullerin olmadığı, bu ülkede insanların fikirlerinden periferi katledilmediği, ötekileştirilmediği, insanların şen rahat konuşabildiği tıpkı demokrasi düzeni olsun istiyoruz” dedi.

SULAMADA FARKLI TARİFEYE DİKKAT ÇEKTİ

Salıcı, Şanlıurfa’bile tarımsal sulamada yaşanan sıkıntılara de dikkat çekerek, “Tarımsal Sulama Birlikleri Harran’birlikte dekar başına suyu 200 liraya veriyor, Bozova’üstelik 1400 liraya veriyor… Urfa’nın bire bir ilçesinde 200 lira, bambaşka benzeri ilçesinde 1400 liralık dekar başına sulama. Onu de akilane zamanda suyu bulabilirseniz ödüyorsunuz, seçkin ahit suyu bulamıyorsunuz, suyu doğru zamanda bulamadığınız üzere rekolte kaybına uğruyorsunuz. Filhakika toprağı ekecek gücünüz varsa, sürece, o mazotu alacak, gübreyi matlup gücünüz varsa o suyu satın alabiliyorsunuz, hareketlilik faturalarından başınızı kaldırabilirseniz da harmana gidiyorsunuz” diyerek konuştu.

“SAYIN UMUMI BAŞKANIMIZ MUHALEFETTEYKEN GÖSTERDİ”

Salıcı, Türkiye’üstelik çiftçiye “Ekersen beis edersin” denildiğini aktararak, “Bu anlayışın esaslı değişmesi gerekiyor. Sayın Genel Başkanımız ‘Biz Urfa’bile zaman panelleri kuracağız, elektriği caba vereceğiz’ dedi. Tıpkı yaygaradır gitti. ‘Vay efendim, elektriği müft vereceksin’. Çiftçiye sudan ucuz cümbüş verilebilir miymiş, verilemez miymiş? O dönme tazallüm koparanlar bu fikrin olabileceğini görüyorlar mı? Bu fikrin olabileceğini muhalefetteyken iktidara gösteren Sayın Genel Başkanımız, aynı zamanda esasen muhalefetteyken emekliye iki mahiye ikramiye verilebileceğini üstelik gösterdi… Biz bunları söylüyoruz, siz kabul gösterdiğiniz ve bizim sözlerimize haysiyet ettiğiniz üzere açmak zorunda kalıyorlar. Siz tıpkısı dahi biz iktidara gelince neler yapacağız, aynı üstelik onu görün” dedi.

BAKAN SOYLU’YU İSTİFAYA ÇAĞIRMA ETTİ

Konuşmasında İçişleri Bakanı Süleyman Aristokrat’yu istifaya çağıran Salıcı, şöyle konuştu:

“Tığ edepsizlik yapmış olmayalım, birçok şeyi söylüyorlar de. Adı Süleyman Soylu, onun Urfalı ile sağlam fotoğrafını bulamazsınız. Ama Urfa’dahi benzeri mafya babası varsa, onunla muhakkak fotoğrafı vardır. Onun sevap, namuslu, alın teri ile hayatını kazanan insanlarla zorlu fotoğrafını göremezsiniz ama esrar baronu ise onunla gestalt destan fotoğrafları var. Şenyaşar ailesine bu zulmü yaşatanlarla beraber yürümeyi bilim sayarlar. Onun için tığ namına fotoroman Süleyman diyoruz. Süleyman Aristokrat, İçişleri Bakanlığı pozisyonunda, yapması gereken husus bu ülkenin güvenliğini seçmek. Yani yapması müstelzim husus bizim çocuklarımız okulda güvenle okusun, okulun kapısının çıkışında halk altından uyuşturucu satılmasın, satan birileri varsa alsın yakalasın. İçişleri Bakanı’nın görevi bu, güvenliği ulaşmak. Ama İçişleri Bakanı hangi diyor, ‘Ya Nusaybin üzere, Kızıltepe kabil bazen ilçelerimiz var, buralarda ecnebi duyu örgütleri fink atıyor, terör örgütlerinin elamanları var’. Sayın Süleyman Aristokrat, sen Türkiye’nin tarihini herhalde Türe ve Kalkınma Partisi’nin kuruluşu ile başlatıyorsun. Senin bahsettiğin yerler bu ülkenin ilçeleri, bu ülkenin sıkılgan insanlarının yaşadığı yerler. Şayet oralarda yabancı istihbarat mensupları fink atıyorsa, sen ne hisse senedi yapıyorsun ahi. Az Buçuk azametli ol, eğer başa çıkamıyorsan ricat et.”

Salıcı, Urfa’daki sığınmacı sorununa üstelik değinerek, şunları açıkladı:

“Biz rasizm ika peşinde değiliz, kimseyi hor gören insanlar bile değiliz. Amma benzeri ülkenin nüfusunun yüzdelik 10’u kadar insan çok bodur benzeri müddet süresince bir ülkeye akın ediyorsa, o tahammülfersa tıpkısı noktaya akla yatkın gidiyor demektir. Bizim düzenlemek istediğimiz öz belirgin, 2 sene süresince, şişman kısmı Suriyeli bu sığınmacıların, 2 yıl içre Suriye’deki meşru hükümet ile ilişkileri olumlu ayrımsız noktaya getirip, barışı kuruluş yazar, Türkiye işlek ve sulh ortamına katkı sunabilecek cesim aynı devlet, o insanların güvenliğini bulmak, o insanlara siyasi güvenliklerini dahi sağlayarak, tığ o Urfa’daki sığınmacıları özlük memleketlerine yollayacağız.”

ERDOĞAN- SİSİ FOTOĞRAFINA: AYN HÜCRE, DİZ DİZE

AKP’nin aut politikasını eleştiren Salıcı, şunları söyledi:

“Biz özlük ülkemizi seviyor ve tüvana olsun, ulusal çıkarlarımız önde olsun, elimizdeki ay celi pasaportumuzla sıkıntılı dışına çıkarken güven ve gurur içre çıkalım istiyoruz. Ama bunun yolu herkesle kavga etmek değil. Diploması diyerek bire bir özdek var. Konuşursunuz, anlaşırsınız anlaşamazsınız. Ama dönüp bambaşka ülkelerin yöneticilerine düzlük mitinglerinde taşlama etmezsiniz, halklar ortada hasımlık yaratacak laflardan kaçınırsınız. Tayyip Koca hangi yapıyor? Tayyip Satma’in bağırmadığı, düzlük mitinginde radde bildirme babında hakaret etmediği kimse kalmadı. Acun bu, hanay dönüyor ve dolaşıyor. bir zamanlar ‘Firavun, katil’ dediği Sisi ile ayn göze ve az daha diz dize foto çektirmek zorunda kalıyor. Şimdi sorarlar, sen alışılagelen aynı aut siyaset yürütüyor olsaydın, kimesne sana bunu sormazdı.”