Reisicumhur Erdoğan, İstanbul Medeniyet Üniversitesindeki katalog açılışında konuştu: (2)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pusula ve kütüphaneyle irtibatı kopan milletlerin insanlığa kere göstermesinin, ayakta kalabilmesinin imkansız olduğunu belirterek, “Kitaba sırtını dönen, cehaletin zifiri karanlığından kurtulamaz.” dedi.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi (İMÜ) Ekincilik Bankası Kütüphanesi ve Merkezi Derslik Binası açılışında mütekellim Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimi edip ve düşünürlerin, cenneti envaiçeşit kitapla mahmul debdebeli benzeri kütüphaneye benzettiğini söyledi.

Erdoğan, kütüphanelerin bilgiye, erdeme, öğrenmeye ve ayrıntı tahsiline açılan kapı, hakikatin bilgisine revan yollardan biri olmasının bu teşbihin sebebi olduğunu vurgulayarak, merhum edip Cemil Meriç’in, “Kavramak iki ruh beyninde aşıkane benzeri mülakattır” sözünü anımsattı.

Tilavetül Kur’an, Mülakatu’r Rahman, Musahabetü’l İhvan’ın verdiği lezzetin dünyada hiçbir şeyde bulunamayacağını söyleyen Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’in doğrusu hayatın merkezi olduğuna vurgu yaptı. Erdoğan, bu artağan kitabı diliyle okurken kalbiyle birlikte hissedenin halinin Tanrı ile kavuşma namına tanım edildiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüzlerce alimle ülfet kurup onlarla verimli sohbetlere dalma imkanı veren bir aracın bile kitaplar olduğuna dikkati çekti.

Erdoğan, temas kitabın tıpkısı bilen olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

“Değme betik tıpkı dosttur. Seçme pusula tıpkısı alemdir. Hayret duygumuzun etkili kalmasını kitaplara borçluyuz. ‘Hiç bilenlerle bilmeyenler bire bir evet mu’ buyuran inancımız bize beşikten mezara büyüklüğünde ilimle meşgul olmamızı tavsiye ediyor. Atalarımız bile kılıçla fethedilen toprakların ancak kalemle tutulabileceğini öğütlüyor. Bunun anlamı, bilgiyle mücehhez, detay yolculuğundan kopmamış bir milletin ölmezlik meselesi yaşamayacağıdır. Medeniyetimizin zer yıllarının kütüphanelerimizin üstelik zenginliğiyle ayn kamaştırdığı dönemler olması katiyen rastlantısal değildir. Mektup ve kütüphaneyle irtibatı kopan milletlerin bırakın insanlığa sefer göstermesini, ayakta kalabilmesinin imkansız olduğunu biliyoruz. Kitaba sırtını dönen, cehaletin zifiri karanlığından kurtulamaz.”

Gökçe Yazın dünyasının öncülerinden rahmetli Nuri Pakdil’in, “Okumadığın dolaşma karanlıktasın.” ifadesini hatırlatan Erdoğan, şöyle bitmeme etti:

“Çocukları, gençleri ve yetişkinleri kitapla buluşturacak, kitabı ve okumayı sevdirecek projeler üretmeyi istikbalimiz yerine dirimlik önemde görüyoruz. Bunun üzere da okullarımızdan başlayarak hayatımızın seçkin alanının merkezine kitabı okumayı, nedeniyle kütüphaneyi konumlamak istiyoruz. Açılışını yaptığımız bu adamakıllı eserin dahi bizi hedefimize bire bir hamle daha yaklaştırdığına inanıyorum. Aslında Avrupa’nın cehil karanlığına boğulduğu benzeri dönemde ecdadımız kurduğu medrese ve kütüphanelerle umum dünyayı aydınlatıyordu. Dünyanın başka yerlerinde üniversitenin adı birlikte geçmezken 830 yılında kurulan Beyt’ül Hikmet’te astronomiden tıbba birçok vukuf dalı dizgesel olarak yerini almıştır.”

“Medeniyetimizin temellerini görmek konusunda atan ecdat, bilgiyi yitik malları namına görmüş ve hayatları süresince onun arkasından koşmuşlardır” diyen Erdoğan, “Hakkı teyit edilmese üstelik bizim medeniyetimizin dünya selen ve hars mirasına yaptığı yardım asla göz ardı edilemeyecek büyüklüktedir.” diyerek konuştu.

Prof. Dr. Fuat Sezgin’e Allah’tan yağmur dileyen Erdoğan, Sezgin’in gayretleriyle oluşturulan İslam, Haber ve Teknoloji Tarihi Müzesi’nin haddinden fazla varlıklı örnekleri bakir nesillerin dikkatine sunduğunu aktardı.

“Dünyanın köklü bir değişimin sancılarıyla kıvrandığı dönemden geçiyoruz”

İslam, Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’ni ülfet etmeyen varsa, Gülhane Parkı’ndaki bu müzeyi gezme tavsiyesinde bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Şehrinin giriş kapısında ‘Bilgi ve yiğitlik, kılıç ve silahtan üstündür.’ yazan ayrımsız medeniyetin önceki zat tarihine ve birikimine sahip çıkması gerekir. Maalesef uzunca benzeri süre bu konuda ağırbaşlılık yaşadık. Daha doğrusu vaktimizi ve enerjimizi eksantrik alanlara yönelterek tığ bu iklimden şuurlu yerine uzaklaştık veya uzaklaştırıldık. Yalnız biz değil, medeniyet coğrafyamızın seçkin köşesinde tıpkısı nitelik yaşandı, yaşanıyor.

Bugün dünyanın seçkin alanda doğru benzeri değişimin sancılarıyla kıvrandığı dönemden geçiyoruz. Bize sakıt, bu fırsatı genişlik gür şekilde değerlendirerek zat uygarlık değerlerimizin üstünde sahne ettiğimiz, elan önemlisi doğruluk ettiğimiz şişman atılımı gerçekleştirmemiz gerekiyor. Türkiye, vakit kaybetmeden kendisi amacıyla değil, gözünü ve kalbini bu ülkeye, bu topraklara yöneltmiş muazzam tıpkı coğrafyanın ve medeniyetin temsilcisi yerine bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak mecburiyetindedir. Attığımız gelişigüzel adımda bu sorumluluğun idraki içre olmalıyız. Geçtiğimiz 20 yılda kurduğumuz enfrastrüktür üstünde başlattığımız seçme kalkınma hamlesinin böylesine derinlikli ve kapsamlı anlamı vardır. Gelişigüzel şeyden evvel üniversitemizin adının İstanbul Medeniyet Üniversitesi olması herhangi bir değildir. Burada açılışını yaptığımız kütüphaneyi bile her nişane, herhangi bir envestisman değil, işte bu büyük fotoğrafın bire bir rengi, bire bir çizgisi adına görmemiz gerekiyor. İlmin, irfanın, erdemin gücünü kendine delil edinen ecdadın izinden giderek tığ da eğitim bilimi-öğretimle kültürle, sanatla, teknolojiyle hepsinden önemlisi insanla medeniyetimizi zirveye çıkartacağız.”

Kıraat enstitüsü

Erdoğan, kurdele kesimi öncesinde üniversitede bire bir birlikte okuma enstitüsünün açılacağı müjdesini vererek, “Tamam, kıraata aşkı olanın kova ve maşuk noktasında buluşması amacıyla hayra vesilesidir.” ifadesini kullandı.

Kurdeleyi keserken, “Hazır mıyız? Bugünün anısına makaslar kimin elindeyse onda kalacak inşallah” diyen Erdoğan, elan sonradan beraberindekilerle açılışı gerçekleştirdi.

Üniversite Rektörü Prof. Dr. Gülfettin Polat, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti. Kütüphaneyi ve binaları gezen Erdoğan’a brifing yapıldı.

Törene, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Müesses Üyesi İsmail Yiğit, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, İstanbul Valisi Mehabetli Yerlikaya ve DÜRÜST Öğür İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe da katıldı.

(Bitti)



Share: