Cumhurbaşkanlığı Içtimai Politikalar Müesses Başkan Vekili Prof. Dr. Vedat Işıkhan, insanın hastalık düzeyi ne büyüklüğünde yüksekse stres düzeyinin üstelik o büyüklüğünde yükseleceğini belirtti.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Sezai Karakoç Firez Merkezi’nde düzenlenen Iş Hayatında Ruhsal Gerilim Yönetimi konulu konferansta mütekellim Işıkhan, sevimli aşama atık andan itibaren ruhsal gerilim faktörleriyle boğuşmak yerinde olduklarını söyledi.

Yaşamı varagelmek ve büyümek üzere strese gerekseme duyulduğunu belirten Işıkhan, “Seçme şeyde olduğu kabilinden süreğen stres bizi hastalığa ve ölüme götürebilir. Belli Başlı düzeyde strese gerekseme duyarız. Herhangi Bir bireyin ruhsal gerilim algısı stresle karşılaştığında göstermiş olduğu tepkiler de ayrımlılık gösterecektir.” diyerek konuştu.

Işıkhan, birçok emanet üzere stresin adeta hayat biçimine dönüştüğünü anlatarak, “Dış arama odağına eş olup olmamak haddinden fazla koskocaman. İnsanlar iki makule odağa sahiptir; iç ve aut kontrol. İç taharri odağı, kendine güvenen, başkalarından egemenlik almadan zat kafasındaki işleri, projeleri özne… Aut kontrol odağı ise ne eyvah ki başkalarının yönlendirmesine ihtiyaç duyan kişiliği karakterize ediyor. Stresle ilgilendiren cemi çalışmalarda kaygıyla ahzüita bulunmuştur. Keder düzeyiniz ne büyüklüğünde yüksekse ruhsal gerilim düzeyiniz dahi o büyüklüğünde yükselir.” dedi.

Tüm acun üzere hisse senedi stresi konusunun önemli ayla geldiğini dile getiren Işıkhan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Güzeşte tıpkısı basın bülteninde okudum. Depresyonun mücahede hayatına olan etkisi 400 milyon dolar. Ekonomik kaybı, düşünebiliyor musunuz? Bu yüzden Uluslararası Mücahede Teşkilatı, Acun Sağlık Örgütü (DSÖ) bu konuların çalışılması üzerine üstelik sonsuz projelerini açmakta. Çünkü bizim amacıyla oylumlu olan madde, insanın çalıştığı hisse senedi yerinde bahtiyar, liyakatli, doğurucu olması.”