Down sendromlu ressam 20 portre siparişi aldı

Erzurum’üstelik çocukluğunda marangoz dedesinin tasarımlarını çizerek resim yapmaya başlayan, gençlik merkezinde aldığı eğitimle kendini geliştiren down sendromlu Yunus Emre Kaya, üniversiteli olmanın hayalini kuruyor.

30 yaşındaki Kayaç’ya, 3 yaşında geçirdiği ateşli çor sonucu, hafif atlatılmış down sendromu tanısı konuldu.

Bala yaşta dedesinin tasarımlarıyla suret yapmaya başlayan Kayaç, tahminî 8 sene ilk bu yeteneğini imar etmek amacıyla Yakutiye Bilgisizlik Merkezi’ndeki kursa katıldı.

Burada kara cins, akrilik, besili boya ve portre kılık eğitimiyle engelleri aşıp kendini geliştiren Kayaç, fon dünyasını tuvale dökmenin mutluğunu yaşıyor.

Aldığı portre siparişleriyle harçlığını üstelik çıkaran Kaya’nın hayali, pir sanatlar fakültesinde kavzamak.

Siparişler almaya başladı

Kaya, AA muhabirine, dedesinden aldığı ilhamla resme başladığını, sürekli çizimler yaparak kendini geliştirdiğini söyledi.

İyi aynı ressam kalkmak üzere çokça çalıştığını belirten Kaya, kara kalemle başlayıp sonrasında portre, safiha ve semiz boya resimler yaptığını anlattı.

Yaklaşık 8 yıldır toyluk merkezinde yetişek aldığını rapor eden Kayaç, “Burada natür resimleri kabilinden içimden gelenleri yapıyorum. Hedefim, sunturlu sanatlar fakültesinde üniversite okumak, bunun üzere sınırları zorluyorum.” dedi.

Kaya, günün çoğunu suret yaparak geçirdiğini, sanatla meşgul olmanın kendisine tedavi üzere geldiğini aktardı.

Gençlik merkezindeki kurslar sayesinde resim yeteneğini pekiştirdiğini dile getiren Kaya, “Fotoğraf yapınca bahtiyar oluyorum, çevrem bile oldu. Foto tahsis etmek haddinden fazla mebzul geldi, bilcümle gençlere, engellilere kaynak ederim. Şu an 20 portre siparişim var. Çocukluğumdan beri yaptığım resimleri da saklıyorum.” diye konuştu.

Merkezin fotoğraf hocası Kuddüs Demir ise Kayaç’nın kılık yeteneğini keşfettiğini ve bunun kaybolmaması için destek verdiğini söyledi.

Öğrencisinin daim çizim yaparak sanatını geliştirdiğini anlatan Demir, “Yunus Emre, buradaki gençlere bile pir denk oldu. Daha Çok portre çizmeye başladı ve ısmarlama alıyor. Çokça yol katetti. Mefret günlerde resimlerini sergiledik.” dedi.

“Resimle hayata bağlandı”

Terbiye verecek seviyeye gelen Kaya’nın kılık yaparak hem terapi görüp hem birlikte sosyalleştiğini tabir fail Çıpa, şunları kaydetti:

“Beygir çizimi anatomik anlamda zordur ama Kayaç rahatlıkla çiziyor. İlerleyen zamanda Yunus Emre’nin müthiş sanatçı olacağına inanıyorum. Suret, uğraşı anlamında yeryüzü canlı toplumsal araçtır ve bunu Kayaç’de gördük. Resimle hayata bağlandı, toplumsal çevresi oldu. Bu süreçte haddinden fazla sayıda kurstan doküman aldı.”

Share: