Evleri Hasar Gördüğü İçin Dışarıda Hareketli Osmaniyeli Depremzede: “Depremden Ölmedik Amma Korkudan Ölürüm Diye Niteleyerek Korkuyorum”

BELGIT DEMİRCİOĞLU

Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde depremlerde hasar düz evlerine giremeyen ve geceyi dışarıda nâkil Kasım Tilki ve eşi Hürü Tilki, oba evet da taşımalık verilerek tahaffuz sorunlarının çözülmesini istiyor. Son Teşrin Tilki, “Habbe önlerinde tarih dışarılarda akşam ezanı olduğunda lüp uğrunda tıpkı alaçık var çardakta yatıyoruz” derken; Hürü Tilki ise “Depremden ölmedik ama bu korkudan ölürüm diye niteleyerek korkuyorum” diye niteleyerek konuştu.

Osmaniye’nin Kadirli ilçesine sınırlanmış Bekereci köyü Dökülütaş Mahallesi’nde oturan Kasım Tilki ve eşi Hürü Tilki, Kahramanmaraş merkezli iki balaban depreminde hasar düzlük 55 almanak biricik katlı demirsiz, direksiz, kolonsuz evlerinin yıkılacağı korkusuyla dışarıda yatıyorlar.

“BU EVDE DEMİR, KOLON, DİREK NAMEVCUT”

Depremin rüyalarına girdiğini ifade fail Teşrinisani Tilki şunları söyledi:

“Zelzele oldu dışarı kaçtık. O günden beri biz derun giremiyoruz. Sonraları yetkililer geldi ‘bu eş hasarlı karın girmeyin’ dediler. O günden beri tığ sine giremiyoruz. Lüp önlerinde sıra dışarılarda, akşam ezanı olduğunda lüp uğrunda ayrımsız çardak var çardakta yatıyoruz. Üstümüz yıldızlı, üzerinde bire bir öz namevcut. Emsal var amma üzerinde çatı namevcut oba yok. Geceleyin deprem oluyor diyorum bakıyorum rüyam. Ben 80 yaşındayım, zelzele olsa da kaçacak bire bir gücüm de yok. İçeri giremiyoruz böyle geçiyor işte günler. ‘Hasarlı’ dediler, ‘girmeyin’ dedi, o günden beri tığ dışarıdayız. Çadırım namevcut, muhtara telefon ettim, ‘tığ dışarıda yatıyoruz, kalp giremiyoruz’ dedim, öyle kaldı. O dahi gelip tıpkı hal düşünce sormadı. Ego bu evi 55 sene ilk yaptım. Bu evde demir, kolon, dikme hiçbir molekül bulunmayan sadece briket ile aralarındaki harç. Duvarlar briket ile.”

“DEPREMDEN ÖLMEDİK AMMA KORKUDAN ÖLÜRÜM”

Hürü Tilki ise şöyle konuştu:

“Müzaheret bekliyorum Cenabıhak’tan, can giremiyoruz. Tavanda çöktü mutfağa bile giremiyorum. ‘İçeri girmeyin’ dediler, ‘tehlikeli’ dediler. Ondan beri giremiyoruz kapıda yatıyoruz, kapıda üstelik donuyoruz, oba bile namevcut. Kocabaşı üstelik gelmiyor kimesne üstelik gelmiyor. Günlerim gelip geçiyor Allah’a şükür. Kimesne arkalama etmiyor, görmüyor. Girmeyin dedikleri üzere giremiyoruz yürek, korkuyoruz, ondan beri de korkuyorum. Cenabıhak deyip bağırıyorum, bakıyorum kim deprem bulunmayan amma ben korkuyorum. Haddinden Fazla korkuyorum, rastgele zaman yer sarsıntısı oluyor bana. Salat kılarken şöyle aşağı eğildiğimde müstacelen o ahit bacağım titriyor. Depremden ölmedik ama bu korkudan ölürüm diye niteleyerek korkuyorum. Korkuyorum ne yapayım duygusal bu. Devletten müzaheret istiyoruz bunun benzeri çaresine baksın devletimiz hangi evet. Eş yaptırsın hangi etsin bize aynı arkalama etsin işte. Biz bu evin içine giremeyiz canımız çokça tehlikede. Konteyner peki, keçe evet ne olursa olsun. Kafamızı sokacak benzeri saha olsun da.”

Share: