Tarım Orman-İş Sendikası ve CHP’li Uzun Gök Şereflikoçhisar’da Tarım İşçilerini Müzakere Etti.

AHU SAĞLAM

Tarım Orman-İş Sendikası ve CHP Ankara Mebus Uzun Gök, tarım alanında gezgin ve geçici yerine müteharrik işçilerin sorunlarına ilgi vira etmek için Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesindeki benzeri soğan tarlasını mülakat etti. Sendika Başkanı Şükrü Durmuş, “Kestirmece iki aylık süre geride kalmasına karşın burada gördüğünüz ayrıntılar hala tarlada. Yani eğitimden yoksun, zımnında tığ gine yetkilileri anımsatmak adına bu tarlayı mülakat ettik” dedi. Asuman ise, “Bu çocukları kudret görmüyor. Burada hareketli aileleri kuvvet görmüyor” diye niteleyerek konuştu.

Tarım, Orman, Hayvancılık ve Belde Hizmet Kolu Amme Emekçileri Sendikası (Ekincilik Orman-İş), ekincilik sektöründe gezgin ve geçici kendisine müteharrik işçilerin sorunlarına ilgi ahzetmek ve okullar açılmasına karşın okula gidemeyen çocukların durumunu terennüm etmek amacıyla zaman Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesindeki bir soğan tarlasını görüşme etti.

Sendikanın ziyaretine CHP Ankara Mebus Uzun Asuman ve CHP Şereflikoçhisar İlçe Başkanlığı yöneticileri bile haremlik etti.

Ziyarette, işçilerin derdini dinledikten sonra Uzun Gök, yavru ekincilik işçilerine sendika yöneticileri ile alay malay kırtasiye malzemesi dağıttı. Ekincilik Orman- İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, şu açıklamayı yaptı:

“YAKLAŞIK İKİ AYLIK MÜDDET GERİDE KALMASINA RAĞMEN BURADA GÖRDÜĞÜNÜZ FÜRU BIBI TARLADA. YANİ EĞİTİMDEN YOKSUN”

“Zaman Ankara Şereflikoçhisar’a sınırlanmış tarladayız, soğan tarlasında. Soframızın olmazsa olmazı olan, soframıza gelene büyüklüğünde serüvende görkem oynayan soğan işçileri ile beraberiz.

Türkiye’birlikte kısaca 3 milyon gezgin ve eğreti tarım işçisi var. Bunlar, Türkiye tarımının değişik alanlarında mesai sarf fail emekçilerdir. Bugün burayı seçmemizin haddinden fazla büyük nedeni var. Hepimiz biliyoruz, 12 Eylül’de okullar açıldı. Yani, eğitim dönemi başladı. Kestirmece iki aylık müddet geride kalmasına karşın burada gördüğünüz dallar hala tarlada. Yani eğitimden mahrum, zımnında biz tekrar yetkilileri anımsatmak yerine bu tarlayı musahabe ettik ve bu çocukların sorununu ilgililere bellemek istedik.

Gezici ve geçici işçilerin çetin sorunları var. Öncelikle adamlık dışı bir sömürü tuzağındalar. Bunu almak lazım. Yani, ‘dayıbaşı’ denilen bütün yahut benzeri apayrı deyimle hükümetin al yasası ile ‘işlendirici’ denilen ayrımsız sistemle toplanıyor bu insanlar, emeklerinin tıpkı kısmı on paralık düzentileme sarfetmeyen insanların cebine giriyor. Bu benzeri boyutu…

“HİJYEN SIFIR KOŞULLARDA YANİ ÇADIRLARDA YAŞIYORLAR. 10 KİŞİ, 15 KİŞİ AYNI ÇADIRI KATILMAK YERINDE”

Aynı farklı yanı, o insanlar emekçi olmalarına karşın toplumsal asayiş haklarından ve gelişim sağlığı güvenliğinden yoksundur. Burada, gördüğünüz düzlük ihtimal bildirme dolgunca koşullardan olan aynı yer.

Eskişehir ile Ankara arasında yaklaşık 200 bin-250 bin emekçi çalışıyor, mevsiminde. Bu emekçiler nisan ayı kabilinden Hatay tarafına, elan sonraları Karacabey ve genişlik böylece Ankara’ya geliyorlar. Buradan de kasımın ortaları kadar yeniden öz memleketlerine Urfa’evet dönüyorlar.

Yani, buradaki anne sorun çocukların öncelikle ekol eğitimlerine iki kamer geç başlamaları, okullar kapanırken da iki ay ilkin okullarından ayrılmaları çokça makro ayrımsız sorun. Yani dört maaş bir müddet ile ne yazık kim bu füru eğitimden mahrum.

Hijyen olmayan koşullarda yani çadırlarda yaşıyorlar. 10 yaşama, 15 güç tıpkısı çadırı kabullenmek yerinde… Birkaç evvel konuşurken sorduk, ‘üşüyor musunuz’ diyerek maalesef oldukça üşüdüklerini söylediler. Şerait haddinden fazla gösterişli. Ihtişam yıllardır uyarmamıza rağmen bu konuda hükümet ayrımsız hamle atmış değil. Siyasi çözüm önerilerimiz oldu. Birincisi, insanların toplumsal güvenceye alınması ve iştirakçi hareketinin İŞKUR eli ile yapılmasını istedik. Bu yapılmadı. Gine iş sağlığı güvenliği sağlığı koşulları sağlansın dedik. Yani bozulmamış suya erişebilsinler, tuvalet ihtiyaçları bozulmamış olsun dedik. Maatteessüf olmadı. İşçiler taşınırken kamyon sırtlarında taşındı, bütün tanık olduk. Kazalarda yüzlerce emekçi yaşamını yitirdi. Dolayısıyla bizler zaman işçileri ve çocukları mülakat ederek ilgilileri uyarıyoruz. Burada gördüğünüz yaşı haddinden fazla hoşur 5 yaşında 6 yaşında çocuklar ahit ağrırken tarlaya çıkıyor, akşam karanlığına büyüklüğünde buradalar. Burada senelerce parlamentoda grubu kâin siyasal partilere ulaştık. Dikkatlerini çekmeye çalıştık ama hemen tekrar sadece CHP ara sıra bizlere haremlik etti.”

CHP Ankara Mebus Levent Gök ise şunları söyledi:

“BU ÇOCUKLARI İKTİDAR GÖRMÜYOR. BURADA HAYATIYETLI AİLELERİ İKTİDAR GÖRMÜYOR”

“Zaman kanayan yaralardan birini Tarım-İş sendikamız kamuoyunun ve ülkeyi yönetenlerin dikkatini bürümek için çocukların çalıştığı tarlada kavuşmak üzere bizi tıpkısı araya getirdi. Burada gördüğünüz çocuklar ülkemizin geleceği, her biri haddinden fazla pespaye yaşlardaki kollar. Onların akranların şu anda okuldalar, derse giriyorlar ve geleceğe hazırlanıyorlar ama bu çocuklarımız okulların açılmasından kestirmece iki kamer geçmesine karşın burada tarlalarda çalışıyorlar ve evlerine gittikleri ahit ihtimal okula gene gidemeyecekler ihtimal gidenler akranları ile aralarında ayırt çok açılacak. Ülkemizin geleceğini gözdağı fail, yetişmiş eş potansiyelini tehdit fail bir durumla alın karşıyayız. Bu çocukları, kudret görmüyor. Burada aktif aileleri, kudret görmüyor. Çokça münasebetsiz koşullarda hijyen sifir, elektrik sifir, akarsu olmayan ortamda aylarca kalarak yaşam mücadelesini veriyorlar ve ülkemizdeki yurttaşlara buğdayı soğanı pancarı ve apayrı ürünleri duyurmak üzere ceht gösteriyor. İşte tığ zaman bu çocuklarımız ile bu arada hükümeti faziletkâr sesle düşünmeye, gereğini yapamaya çağırma ediyoruz. Bu kollar sahipsiz değildir, onlar asker evet üstelik geç hak ettikleri sağlık dağılımından payı mutlaka almalı, okullarını okumalıdır.”

Share: