Hareket bölgesindeki enfeksiyon riskine cebin Prof. Dr. Domuzuna: “Çocukluk aşıları esasen edilebilir”

Prof. Dr. Domuzuna: “Hareket bölgesinde edim atakları artabilir”

İSTANBUL Deprem bölgesindeki çocukların fiziki yaralanmaları ve şişko hayat alanlarındaki koşullardan ekolojik ortam enfeksiyon tehlikesine cebin uyarılarda kâin Prof. Dr. Ahmet Adamakıllı, “Bundan ahir süreçte sarsıntı bölgesi üzere özellikle bizi enfeksiyon riski bekliyor kabil. Hele tetanoz kadar çocukluk aşılarının yine çocuklarda takvime alınarak uygulanması uygun olacaktır” dedi.

Sarsıntı bölgesindeki yaraların arz çabuk şekilde sarılması için kurulan hayat alanlarında alelhusus hava koşullarından periferi uzmanlar, oluşabilecek olan enfeksiyon riskine cebin uyarılarda bulunmaya başladı. Elan esbak deprem bölgelerinde yaşanan keyif sorunları kapsamında elde edilen veriler ışığında, “Bundan sonraki süreçte farklı şeylerle dövüşmek zorunda kalabiliriz” diyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Gösterişli Bakım Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Güzelce özellikle bölgedeki çocukların bağışıklık sistemine ve aşılara vurgu yaptı.

Konu dahilinde birçok enfeksiyon yayılımına dayalı açıklamalarda mevcut Medicana International İstanbul Hastanesi’nden Yavru Sağlığı ve Hastalıkları Alçak Hizmet Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Iyicene, “Çocukların bağışıklık sistemleri henüz alıngan evet. Oradaki abuhava koşulları da maatteessüf şuanda berenarı kötü. Depremde göçük altında kalan çocukların tafsilatlı mütemadi tıpkı yaşam mücadelesi vermiş olması muafiyet sistemlerini düşürüyor. Bire Bir zamanda enkaz altında kalmamış olsalar dahi şuanda hayat alanlarındaki su ve değişik hijyen koşullarının de yeterli olmayışı enfeksiyonlara alın olan durumu henüz artırır” dedi.

Çocukluk çağında olanlar amacıyla ilgi etmemiz gereken hususlardan benzeri tanesi “telkih”

Öncelikle tetanoz aşısına ilgi çeken Prof. Dr. Ahmet Iyice, “Tabii kim sağlık bakanlığımızın yapmış olduğu ilkah programları enfeksiyonlara karşı herhangi bir hangi büyüklüğünde apotr olsa da değişik konularla ait toplumun bilgilendirilmesi ehemmiyet sunu etmekte. Bunlar içerisinde önce düşünülmesi gerekenlerden benzeri tanesi incitici enfeksiyonlarıdır. Dağ enfeksiyonları özellikle göçük altında eskimiş olan çocuklarda kaybolan sinir hasarları evet dahi soğuğa ilişkin kansızlık ve yaraların içerisinde kâin yabancı cisimler enfeksiyon riskini çıktı artırmakta. Ayrıca çocukluk çağında olanlar amacıyla özen etmemiz müstelzim hususlardan tıpkısı tanesi telkih olmalı. Hele tetanoza cebin. Ülkemizde Keyif Bakanlığı tetanoz aşılarını gayet uyumlu şekilde yapmakta ancak örtüsüz ayrımsız yaşta, ergenlik çağı çağında olan akıbet 5 yıldır aşılamaya girmemiş, 3’ten az telkih işlenmiş evet da aşılama durumunu bilmediğimiz kişilerde kontamine aynı yaramız varsa kesinlikle tetanoz aşısı yapılmalı. Bunlar de mevkut adına bire bir takvime bağlanmalıdır” şeklinde konuştu.

“Zir-dal teneffüs yollarına ilgi, peçe kullanılmalı”

Tıpkısı şekilde solunum yolları enfeksiyonlarına dayalı dahi ilgi edilmesi üstüne tavsiyelerde mevcut Prof. Dr. Iyicene, “Yer Sarsıntısı sonrasında ast ve üst solunum yolları enfeksiyonları ile haddinden fazla yoğun karşılaşıyoruz. Kıran bölgelerinde ve dinlenme kampı bölgelerinde çerge yaşamları içerisinde geçici teneffüs eliyle olan emraz çokça yoğun olabilmekte. Alelhusus influenza, koronavirüs ve henüz geçmiş yaşanmış olan depremlerde görülmüş ki meningokok enfeksiyonları kabilinden bir nice solunumsal yolla geçici akciğer hastalıklar çok çok olmakta. Benzeri birlikte buna arttırma yerine sarsıntı zamanlarında ortaya sâdır inşaat tozlarının içerisinde sâdır mantar enfeksiyonları “mukormikozis” dediğimiz enfeksiyonlar bile akciğer enfeksiyonlarına sebep olabilmekte. Biz şunları öneriyoruz, facia bölgelerinde çadırlarda ya da dolgun alanlarda dallı güllü hele çocukların vakayiname hastalığı olan kişilerden uzak tutulmasını ve mümkünse o ortamda kesin peçe takılmasını öneriyoruz. Hırıltılı aynı teneffüs varsa, döş etrafında çekilmeleri varsa, içki alırken dirliksizlik şeklinde aynı özdek duyuyorsak, öksürük atakları fazlaysa sarsıntı altında kaldıkları ahit içerisinde aspire ettikleri türap, gaz, yanıcı ve kimyasal maddelerin ciğerlerine zarar verebileceğini yeltenmek gerekiyor. Mutlak böyle bir durumla karşılaşırlarsa yeryüzü mail afiyet kuruluşuna başvurmaları ehemmiyet taşıyor” dedi.

“Hıfzıssıhha nedeniyle fiil atakları artmakta”

Prof. Dr. Adamakıllı, hijyen konusunu üstelik vurguladığı açıklamalarına şu şekilde devam etti:

“Görülmüş ki deprem sonrasında lağım döşemi, abdesthane ihtiyaçlarındaki kontaminasyon riski birlikte ishal ataklarını haddinden fazla fazla artırabiliyor. Salmonella, şigella kabil ishal atakları, parazital enfeksiyonlar, kolera salgınları kabil salgınlar oluşturabiliyor. Pekâlâ cins basamak hijyene çok dikkat edilmeli, akman akarsu, sabun kullanılmalıdır.”

“Yaralar kesin saf akarsu ile temizlenmeli, eziklere alın titiz olunmalı”

Akıbet olarak ızdırap çizgili enfeksiyonlara ve ezilmelerin dahi önemsenmesi gerektiğini hatırlatan Iyicene, “Keskin yollu enfeksiyonlar, çocukluk çağında bağışıklık sisteminin düşüklüğünü birlikte göz önüne alırsak artabilir. Bu yüzden kategorik yaralar akman suyla temizlenmeli. Onun dışında nehir, öz, deniz kabilinden yataklarda elem temizliği yapmamalıyız. Bariz bire bir kas yaralanması olmadan çocuğunuzda tıpkı eziklik olanaklı. Bunlar özellikle kas ezilme sendromu dediğimiz durumlara nöbet açabilir. Eğer çocuklarımızın kollarında ayrımsız uzanım değişikliği, balkı, karıncalanma hissi varsa ve hacet yaptıkları antlaşma çay renginde aynı idrarla karşılaşıyorsanız aynı keyif kuruluşuna başvurmalısınız” diye niteleyerek sözlerini sonlandırdı.