Sosyolog Prof. Dr. Adem Palabıyık: “Depreme dayalı provokasyonların bütünü dolma”

Bitlis Muazzez Üniversitesi (BEÜ) Öğretim Üyesi Sosyolog Prof. Dr. Hiçlik Palabıyık, sarsıntı bölgesindeki dolma ve kasıtlı haber ve paylaşımlara dikkat çekerek, “Zelzele bölgesindeyim, depreme dayalı provokasyonların hepsi domates dolması” dedi.

Zelzele bölgesinde olan Sosyolog Palabıyık, sarsıntı bölgesindeki provokatif paylaşımların ekseriytının biber dolması ve isteyerek olduğunu, bu sebepten istirdat ekiplerinin haddinden fazla sayıda ülkü yaşadığını, yanlış ihbarlar cihetiyle ahit kaybettiklerini anlatım etti. Türkiye’nin yaşadığı yıkmacı facia sonrası göstermiş olduğu başarım ile dünyaya kıran sosyolojisi dersi verdiğini söyleyen Palabıyık, “Deprem bölgesindeyim, çok büyük ayrımsız yıkım yaşandı. Bu süreci anlamak ve depremzedelere yardım edebilmek için bölgeye geldim. Zira Van depremini ruhlu biriyim. Cemi kurtarma ekipleri eksiksiz işlemler çıkarıyor, doğrusu bu başarıları ekrandan bile strateji ediyorsunuz. Yer Sarsıntısı bölgesinde olduğumuz üzere bir nice bili göremedim. Ancak hele ara sıra yerlerden yapılan paylaşımların kurtarma ekibine ağır sıklet antlaşma kaybı yaşattığını biliyorum. Uzak mesafelere dahi ilk anlardan itibaren gidildi. Yollar çökmüştü, o sebepten helikopterler ile müdahaleler ve erzak taşıma gerçekleştirildi. Cümle bunlara rağmen provakatif paylaşımların ardı arkası gelmedi. Hareket bölgesindeki illerin hepsine geçtim, türlü çalışmalara katıldım. Depreme dayalı provakatif paylaşımların bütünü yalan ve maksatlı haberden eksantrik aynı madde değil” dedi.

“Provakatif paylaşımlar kurtarma ekiplerine dokunaklı antlaşma kayıpları yaşatıyorlar”

Maksatlı paylaşımların istirdat ekiplerine zaman kayıpları yaşattığını tamlayan Prof. Dr. Palabıyık, “Depremin müstacelen peşi sıra herkesten geçmiş bir mekanda ve alanda bulunan insanlar birbirlerine yardıma koştu. Tek fark gözetilmeden evvel yıkımlara müdahaleler sosyal örgütlenme ile yapıldı. Istirdat ekipleri ise yeryüzü aşkın hile paylaşımlarla mücadele etti. Zira doğruluğu sıfır paylaşımlar ekiplere haddinden fazla aşkın antlaşma kaybettirdi. İlk andan itibaren Malatya’dahi olan ekipler bu konuda çok çok şey söylediler. Antrparantez tıpkı kapsam Hatay’dahi bile yaşandı. Enkazlara müdahale edilmediğine dair haberlerin aslı yoktu. Yeryüzü başta yaşanan muvasala sorunları sebebiyle ekiplerin yaşadığı ahit kaybı bu sorunun oluşmasına faktör oldu. O illerdeki kurtarma ekipleri birlikte enkaz altında kaldı buna rağmen aileleri enkazdayken istirdat ekiplerine katıldılar. Yollar bölünmüştü, kısık himmet araçlarının şehirlere girişi en başta mümkün olmadı. Yollar çöktüğü için sakil vesait ilerleyemedi. Karayolları ise Iblağ bakanlığı bünyesinde tezelden çalışmalara başladı ki o çalışanların da ayrımsız kısmı göçük altında kaldı veya aileleri üstelik enkaz altında kaldı. Buna karşın kâffesi görevini yerine getirdi. Çökme altında aileleri artan polisler ve özge amme alım mensupları görevlerini yaptılar. Bu çokça edisyon ayrımsız durumdu” ifadelerini kullandı.

“WhatsApp ve Twitter kurtarma ve provakasyon merkezi oldu”

“Kriz zamanlarında sunma sorunlu konulardan birisi akıllıcasına bilgidir” diyen Palabıyık, şöyle devam etti:

“Akilane bilgiyi engellemenin hesabına teslim edilmeyen bilgiler ortaya çıkarılır ve böylelikle bilginin doğruluğu bile sorgulanmaz. Böylecene doğru bilgiler kaybolur gider. Alelhusus Twitter ve WhatsApp gruplarından dolaşan bilgilerin yarısından dahası doğru değildir. Fakat bu bilgilere doğruymuş kadar inanılır zira kriz dönemlerinde bilgilerin doğruluğunu sorgulayacak yahut sorgulatacak ahit yoktur. Bunun için kurulan Dezenformasyon Başkanlığı bile tamam bu süreçle savaşım etmektedir. Hele bulunduğum bölgede bu zümre içtimai iletişim araçları alanlarından elde ettiğim toplumsal medya bilgilerinin ekseriyatının doğru olmadığı gördüm. Verilen adreslerde veya zoraki telefonlarda hiçbir bedel alamadım. Ekiplerin gittikleri alanlarda birlikte hakeza binalar yoktu. Bölgeye müzaheret getirenlerin bazıları AFAD adına kendilerine zoraki telefon numaraları ile çalıştıklarını ama beyninde kaldıklarını anlatım ettiler. AFAD ve Kızılay ile birlikte çalışan veya farklı kamu kurumlarıyla alay malay debi eden STK’lar ise işlerini kudretli yönetim ile hesabına getirdiklerini ve gerçekten gerekseme sahiplerine ulaştıklarını tabir ettiler. Emretmek kim içtimai medya hem kargaşa hem de düzene bütünleşmiş olabiliyormuş.”

“Enkazlara gidilmedi yalanları çoğaldı”

Enkazlar ile ilgili açıklama yapan Palabıyık, “Enkazlara gidilmediğine dayalı istihbarat yapıldı, işin aslı birkaç başlıkta değerlendirilmelidir. Söz Temsili ekipler enkazlara gittiklerinde sıcaklığın düşün olduğu ölçümlerde daha efdal yalın ölçümleri tercih ediliyordu. Zira taharri istirdat ekipleri ebedî uyku eden kişinin tutkun alanda kalması sebebiyle şule ölçümünün bağan olduğunu, mesai sonrası memat fail kişiye ulaştıklarını ve sıcaklığın ise vefat fail kişinin kaldığı tutkun alandan kaynaklandığını belirtmişlerdi. Bu sebepten enkazlara gidilmediğine dayalı hile duyum yapıldı. İlk başlarda site içi yıkımlardan ve ulaşım sorunlarından etraf bazen enkazlara ulaşılamadı. Antrparantez mukassem yollar ve tarif sebebiyle ağır vesait giremedi. Ayrıca komşu illerin hepsinde yıkım vardı. Arkalama fakat engin gelebildi. En adi avlu belirtisini bile önemseyerek çalıştılar. Şahsen tanık olduk. Yalaz ile alay malay gürültülü olması gerekiyor, istirdat ekipleri rastgele çeşit süreci bu şekilde kontrol ediyorlar. Alelhusus aramada kullanılan talimli hayvanat haddinden fazla başarılı işler çıkarıyorlar. Yeryüzü ücra yerlere ise hele askeriyeye ait helikopterler ile gidildi. ve icraat orada dahi yapıldı. Köylerin yolları çökmüş yahut yollar yıkıma uğramıştı. Vesait ile başvurmak kabil değildi. Bu sebepten hele sonrası için enkazlara ulaşılamadığına dayalı duyum tıraşçı ve yalandı” diye konuştu.

“Defin etme süreci dahi Ilmek marifetiyle yönetildi”

Irtihal edenlerin defin edilmesine dair Palabıyık, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Defin süreci ile dayalı muhtelif spekülasyonlar vardı. Hele kırsal alanlarda sorunlar yaşandı, zira muvasala sakil sorunluydu. Kimse görmeden kıymetlendirme yapmasın. Emrihak edenlerin belirlenmesinde ilgililer fariza yapıyordu. Hastanedeki isimleri bir tane biricik denli edildi. İsimsiz bırakılmama gayreti çok önemliydi. Cemi ölüm edenler İslami usullere göre defnedildi. Hem ilmek yetkilileri hem da mıntıka seydaları bu süreçte görev yaptılar. Kefenlemeye dair sorunlar gücük sürede giderildi filhakika alelacele defin yapılamadı çünkü etiket belirlemeleri yapılacaktı. Bu süreçte kefenlerin bölgeye gelmesi sağlamdı ve hem karı hem da eş gassallar görevlerini hesabına getirdi. Birçok ilin din görevlileri birlikte ebedî uyku etmişti. Eksantrik şehirlerden gelen ekipler bu süreci yönetti. Bilmediğimiz tıpkısı şehirde hareket çabucak hızlı hızlı işleri yoluna başlamak gibi değil ama devletimiz süreci başarıyla yönetti.”

“Cumhurbaşkanımızın ziyareti eke bire bir motivasyon sağladı”

“Benzeri akse anında en belirleyici olaylardan biri dahi yöneticilerin halkın arasında olmasıdır. Hem dirim şartlarına zevcelik edilir hem da dağarcığı yüklü olur” diyen Palabıyık, “Cumhurbaşkanımızı ve emek arkadaşları çarçabuk deprem bölgesine geçtiler, görev taksimi yaptılar ve el ile bir araya geldiler. Bittabi canları yanan vatandaşlarımızın feryatları olacaktı, bu haddinden fazla doğaldı. Ama bütün yöneticilerimizin yaptığı biricik tekebbür, vatandaşlarımıza ısınmak ve acılarını tesahup etmek oldu. Devletimiz sevecen yüzünü gösterdi ve rastgele şartta halkının yanında olacağını ispatladı. İlk aşamada gidilememesinin esas sebeplerini yukarıda tabir ettim. Bu kadar tahripkâr bire bir depreme rağmen devletimizin kudreti, vatandaşlarımız eliyle bizzat hissedildi. Hele istinas ve otağ sorunun evvel tam olduğu süreçte Cumhurbaşkanımız zaruri talimatları verdi. Zira şahsen şartları kendisi gördü. Demin konteynırlar geliyor, elektriğe dair mesail çözülüyor. Liderin, halkının yanı sıra olması yeryüzü dinç ayakta kalma sebebidir” dedi.

“Suriyelilere ve tezyifkâr çocuklara dair hile haberler yapıldı”

Suriyelilere dayalı yapılan haberlerin da ekseriytının yalan olduğunu belirten Palabıyık, “Akse sürecinde halkı birbirine düşürmeye çalıştılar amma çokça şükür başaramadılar. Onlarda kriz altında kaldı ve çokları bile kurtarma çalışmalarına katıldı. STK’ların düzenlediği yeme-içmece tevzi sürecinde fariza yaptılar, zira onlar birlikte evsizdi. Yardımların onlara gittiğine müteveccih ve devletin kendi vatandaşlarını görmezden geldiğine dair hile haberler ve provoke eylemler de oldu. Bunların hacısı hocası domates dolması haberlerdir. Oran, herhangi bir yurttaşına tıpkı mesafededir ve rastgele vatandaş celal amacıyla kıymetlidir. Ayrıca çocuklara dair birlikte mütenevvi dolma duyum yapıldı. Benzeri el enkaz başında güvenlik güçleri düz alıyordu. UMKE eşliğinde ambulansa götürülen bebekler ve ayrıntılar asayiş görevlileri eşliğinde yola çıkıyordu. Bu format çabucak ocak bakanlığına bildiriliyordu. Böylelikle ocak bakanlığı eksiksiz tedbirleri alıyordu. Sürecin işleyişi böyleydi. Bizzat şahit oldum” diyerek konuştu. – BİTLİS

Share: